Try right click.

Aciklama...

Su anda okumakta oldugunuz blogtaki yazilar sadece son aya ait olan ve secilmis birkac yazidan ibarettir. Ay sonunda bir onceki aya ait olan yazilar yayindan kaldirilmaktadir. Sadece secilmis birkac yazi belli siklikta degistirilmek uzere sinirli sure icin tekrardan yayinlanacaktir.
Sevgiler... Archi*Sugar

23 Mart 2008 Pazar

Bebeklerin Ilk Yili Icin Evde Montessori Egitimi


Insan kisiliginin buyuklugu dogum aninda baslar. Bu neredeyse mistik dogrulama ilginc bir sonucu da beraberinde getirir: Egitim dogumdan itibaren baslamalidir
Maria Montessori


Montessori Egitimi, her ne kadar okul oncesi ve okul donemi icin taninan bir egitim sistemi olsa da aslinda dogumdan itibaren uygulanabilecek bir sistemdir. Bu yazida baska egitim sistemleri ya da evde uyguladiginiz sisteme benzerlikler bulacak ve belki de iste ben zaten bunu uyguluyorum, demek ben de bilmeden Montessori egitimi veriyorum diyebileceksiniz. Bu egitim sisteminin 100 seneyi askin bir sure once ortaya konmus oldugu ve o donemde bugunku gibi iletisim olmadigi ve verilen egitimin bugunku gibi global olmadigi hatirlanmalidir. Eger bu yazi ile kendi hayatinizda benzerlikler buluyorsaniz, bu, Montessori egitiminin son yuzyil icinde ne kadar basarili olup o gunden bugunun cagdasligini yakaladiginin, ileri goruslu oldugunun ve bugun gunluk yasantimiza dahil oldugunun da bir kanitidir.
.......................

Bebekler icin Montessori Egitiminin tipik ozellikleri vardir. Bunlari soyle siralayabiliriz:

* Unutulmamalidir ki her cocuk birbirinden farklidir. Her birinin ilgi alani, istegi, ogrenme sekli, ihtiyaci birbirinden farklidir. Cocugunuzu tanimali, incelemeli, ihtiyaclarini ve ilgi alanlarini bulmalisiniz.

* Hazirlanmis cevre: Bebeginiz dogdugundan itibaren tum mekanlar bebek icin duzenlenmelidir. Bebegin kendine zarar vermeden ozgurce cevresini taniyabilecegi cevreyi olusturmak ailenin gorevidir. Bebek buyudukce gereksinmeleri ve cevreyle olan etkilesimi de degiseceginden cevre de bu surecte degisiklikler gostermeli, gerektigi sekilde degistirilmelidir.

* Bebek icin evin her yerinde bir kose hazirlanmalidir. Bebegin tum oyuncaklarini bebek odasinda tutmak ve sadece bu odayi hazirlamak yerine tum odalara bebek icin koseler hazirlamalidir. Evi dekore ederken mutlaka bebegin de ihtiyaclari goz onunde bulundurulmalidir. Ancak bir seferde cok obje koyma yerine aklini karistirmayacak az sayida obje koymak yeterlidir. Ornegin tek bir sepet icinde birkac oyuncak. Oyuncaklari cesitli periyodlarda degistirmek, bir kismini goz onunden kaldirmak sonradan tekrardan ortaya cikarmak faydali olacaktir.

* Mekanlarda cok sayida gozu ve kulagi yorucu eleman olmamasina ozen gostermelidir. Ornegin duvarlarda bulunan cok sayida cok renkli posterler gozu yoracagi gibi surekli acik olan televizyonun ya da radyonun sesi de kulagi yormaktadir.

* Bebegin alti dogdurundan itibaren tuvalette degistirilir. Bu isin evin neresinde yapilacagini ogrenmesi acisindan bu, onemlidir. Alt degistirmek icin yuksek alt degistirme masalari kullanilmaz. Yuksek alt degistirme masalari, ev kazalarina davetiyedir.

* Salonda / oturma odasinda bir yer yatagi hazirlanir. Bebek, bu yatagin uzerinde oynar, ogle uykusunu uyur, kendini hareket ettirebilecegi ve emekleyebilecegi donemde ise bu yataktan ozgurce inip cikabilir. Yatagin cevresinde cocugu engelleyecek bariyer asla bulunmaz.

* Bebek ozgurce hareket edebilmeli, istedigi yere gidebilmelidir. Bariyerler, parmakliklar, engellemeler olmamalidir. Bebek, dunyayi gorerek, koklayarak, tadarak, dinleyerek, hissederek yani 5 duyu organiyla tanir.

* Oturma odasindaki yatagin en az bir tarafina ayna konur ve cocuk bu aynada kendini ve yaptiklarini izleyebilir.

* Kendi yatak odasindaki yatak da aynen boyle bir yer yatagidir. Bebek uyandiginda aglamak yerine kendi kendini oyalayabilmeli, isterse yataktan kendi kendine inerek odasini kesvetmeli, oyuncaklariyla oynamalidir. Bu yataga bir ornek ve ingilizce aciklamasini su linkten gorebilirsiniz.

* Bebek, kendi istedigi zamanda kendisi uyur. Bebegi kendi istedigimiz zamanda uyumaya zorlamak yanlistir. Yatagi kendi ulasabilecegi sekilde hazirlandigi icin, uykusu gelince kendi kendine yatagina yatip uyuyabilir.

* Bebek dunyaya guveni ogrenmelidir. Bebeginizi sik sik kucaklayin ve yumusak bir ses tonunda konusun. Altini degistirirken gozlerinin icine bakarak yine yumusak bir ses tonu ile konusun, sarkilar soyleyin. Bebekligin ilk gunlerinde bebegin sadece aile fertleri ile tanismasi, arkadaslar ile sonradan tanismasi daha dogru olacaktir.

* Bebegin kiyafetleri dogal yumusak pamuklu kumaslardan secilmelidir. Elleri ve ayaklari kapatilmamalidir. Bebegin kendi ellerini ve ayaklarini kesvetmesine izin verilmelidir.

* Cocuk icin secilen oyuncaklar, dogal malzemeden uretilmis, bir amaci olan faydali oyuncaklar olmalidir.

* Cocuk oturabilir duruma geldiginde ahsap malzemeden hazirlanmis kendi masasi ve iskemlesi olur. Bugun herkesin kullandigi yuksek bebek iskemleleri aslinda Montessori icin uygun degildir cunku bebek istedigi gibi bu iskemlelerden inip cikamaz. Bu iskemlelerin Montessori sistemine uygulanmis halini su linkten gorebilirsiniz. Bu versiyonda bebek istedigi gibi iskemleye cikar ve iner.

Bebegimiz icin evde yapilabilecekleri soyle siralayabiliriz:

* Bebeginizle iletisime girin. Nasil olsa anlamaz diye onunla konusmaktan cekinmeyin. Altini degistirirken, yemek yedirirken, ustunu degistirirken, yemek yaparken, otururken, vs bebeginizle surekli konusun.

* Bebeginizin altini yaparken, kaldiracakken, giydirmeden once, soymadan once vs biraz sonra ne yapacaginizi, neden yapacaginizi bebeginize anlatin. Bebekler kucuk insanlar olsa da kendi bedenleri uzerinde ne yapildigini bilmeye haklari vardir.

* Bebeginize kitap okuyun. Ancak kitap seciminde dikkatli davranin. 3 yasina kadar bebekler henuz hayal urunu, gercek disi hikayelere hazir degildir. Ucan halilar, gorunmez insanlar, konusan hayvanlar yerine gunluk hayati anlatan basit kitaplar secin. Ilk yas icin kelimesi olmayan resimli kolay kitaplar yeterlidir.

* Kendi kendinize hikayeler uydurun. Hikayelerin icinde bebeginizin ve aile fertlerinin isimleri gecebilir. Hikayelerin gercek gundelik hayati yansitmasina ozen gosterin. Su anda bebek gundelik hayati ogrenmeli.

* Cocugunuzun isteklerini dinlemeye ve anlamaya calisin. Ornegin bir objeyi incelemek istiyorsa zamaniniz olmadigi icin onu engellemeyin. Incelemesi bittiginde size gerekli sinyalleri verecektir.

* Bebegin her aglamasi aci duydugunu ya da ac oldugunu gostermez. Oncelikle bebeginizle sakin bir sekilde konusun ve hala agliyorsa bir rahatsizligi olup olmadindan emin olun. Bazen bebekler sikintidan, islakliktan, kotu hayallerden, korkudan, sicak ya da soguktan aglayabilirler.

* Yaptiginiz oyunlari, hazirladiginiz ve satin aldiginiz oyuncaklari bebegin 5 duyusundan en az birine hitap edecek sekilde secin ve tum duyulara hitap eden cesitli oyuncaklar hazirlayin.

Yapilabilecek oyunlara ornekler:

* Oyuncaklar dogal malzemelerden secilmelidir. Ahsap, Montessori egitiminde en cok tercih edilen malzemedir. Bebekler icin kolay geometrik silindirler gelistiri oyuncaklardir. Birkac ornek:


>>>Montessori materyallerini internetten alabileceginiz adresleri bir baska yazida liste halinde verecegim.<<<

* Ce-e oyunu. Kendi yuzunuze yapabileceginiz gibi bir oyuncagin gozlerini kapayarak ve sesinizi degistirerek de yapabilirsiniz.

* Kendi yuzunuzde ve bebegin yuzunde duyu organlarini gostererek islevlerini soyleyin. Goz- gorucu, agiz - tadici, burun - koklayici, vs.

* Bebek goz koordinasyonunu kurabilir ve elle objeleri tutabilecek durumda ise yapilabilecek oyunlardan biri, bir kutunun ya da bir kesenin icine cesitli renklerde ve dokularda objeler koymak ve bebegin bu objeleri tek tek cikarip incelemesine izin vermektir. Buna hazine kesesi denir.

* Evde kendi oyuncaginizi kendiniz yapabilirsiniz. Ornegin su linklerdeki gibi bir kuzu yapin, kuzuyla cesitli oyunlar kurun. Kuzu uzerine sarkilar uydurun ve kuzunun ne oldugunu, ismini vs ogretmeye calisin.

* Parmak oyunlari yapilabilir.

* Cevresinde farkli dokular olmasini saglayin. Ornegin yatak ortusunu cesitli dokulardan kumaslardan uretebilirsiniz.

* Bebek 6. ayina geldiginden itibaren oyunlariniza muzik aletlerini de katabilirsiniz.

* Bebekler icin farkli dokulardan olusan kupler cok ogreticidir.

* 9. aydan itibaren topu yuvarlama oyunu oynanabilir. Bu donemlerde ilk yapbozlari ile de tanisabilirler.

Egitim, hangi sistemi uygularsaniz uygulayin dogumdan itibaren baslayan bir surectir. Gunumuzde cocuk egitimi ile ilgili bircok uzman gorusu Montessori Egitim Metodu ile benzer yanlar gostermektedir. Bu da Montessori'nin gunumuz icin gecerli ve basarili bir egitim sistemi oldugunu kanitlamaktadir. Dunyada egitim veren binlerce Montessori okulunun basarisinin sebebi de budur.

>>>Montessori Egitimi mail grubumuza uye olmak icin davetiyenizi montessori@archisugar.com adresinden isteyebilirsiniz. En son olarak da bu videoyu seyredin lutfen (youtube):

Archi*Sugar

7 Mart 2008 Cuma

2,5 yas mektubu

Kucuk melegim,

Bugun tam 30 ay oldu sen hayatima girip dunyami degistireli. Senden once hayati, hayat sanirdim. Mutluluklari mutluluk, aciyi aci bilirdim. Hayat, senin o peri tozu gozlerinde, o melek bakislarinda, o tilsimli dokunuslarinda gizliymis megerse. Hayat, hayat degilmis senden once. Kelimeler manasizmis sensiz. Dunya renksiz. Hicbir sevgi, sevgi degilmis. Asklar manasiz.

Seninle ogrendim ki; tek bir gulucukmus mutluluk, tek bir opucuk, tek bir sarilis. Bir tek kelime, iki hecede gizliymis isik: An-ne.

Daha dun degil miydi burusuk ufacik pembe bedenini kucagima verdiklerinde? Daha dun degil miydi kucuk ellerinle parmagimi kavrayisin, hayata tutunusun? Daha dun degil miydi ilk gulucuklerin? Ilk adimlarin, ilk lokmalarin? Peki hatta daha dun degil miydi senin karnimdaki varligini ogrendigim? Bir hucreydin o gun, yuzunu cilginca merak ettigim, gormeden asik oldugum, tum umutlarimi bagladigim.

Artik bir fertsin. Benim hala minik, minicik bebegimsin ama aslinda bebekligi coktan geride biraktin. Ben her ne kadar kabullenemesem de, insanin nefesini kesecek bir hizla buyuyorsun. Gunumu aydinlatan kesiflerini hayretle izliyorum. Dunyayi tanimani... Hayatla bulusmani...

Bundan sonra oyle buyuk bir hizla kaynasacaksin ki dunyayla, simdi yasadiginin 10 kati bir hayati daha yasadiginda cogu seyi ogrenmis, bircok mutlulugu, aciyi tatmis, bir meslek edinmis ve belki de hayatini birlikte gecirecegin kisiyi secmis olacaksin. Dusunmek dahi korkutuyor beni. Senin icin hep dogru secimler yapmaya calismak, sana dogru yolu cizmek, guzel hedefler gostermek, bu dunyadaki tum amacim oldu artik. Dilegim senin icin herseyin en guzeli, en safi, en durusu.

Kucuk melegim, hayatla yaptigin tum kucuk savaslara ragmen hala kucucuksun. Muhtacsin. Gece yanina yatip yuzunun tum kivrimlarini ezberler, minik elini avcuma alip oksar, cennet kokunu hasretle icime cekerken hep sukrediyorum Tanrima. Yalvariyorum O'na, sensiz tek bir saniye gecirtmesin bana. Benim icin senden sonrasi olmasin asla bu dunyada. Almayayim tek bir nefes senden fazla.

Bundan birkac sene sonra geriye donup baktigimda belki de bugun yasadigimiz bircok seyi hatirlamayacagiz bile. Ancak biliyorum ki dun gece hep hafizamda yer alacak. Seni uyutmus salonda otururken yavasca acilan kapiyi, uykulu gozlerle karsimda durusunu, kosarak kucagima cikisini, basini gogsume dayayip oylece yeniden uykuya dalisini...

Yavrumsun sen benim. Kanimdan kan, canimdan cansin. Yuregimden kopup gelen bir perisin. O gun gelip de kendi kanatlarinda ucmaya basladiginda, sen de hatirla dun geceyi; o sevkat dolu, sevgi dolu gogsu. Ne zaman ihtiyacin olursa gel yine, o uykulu gozlerle, pembe pijamanla, ipek tombul ellerinle. Daya yine cennet kokulu basini bana. Sarilayim yine sana. Yavrum diyeyim sana, kuzum, melegim... korkma annen burda...

Related Posts with Thumbnails